"Yarin Gunes Dogacak" 265 sayfalik bir roman ve biteli iki yil oldu. Redakte ederek burada yayinlayacagim
James Brown - Woma...
Yarın Güneş Doğacak: Sayfa 7

Perşembe, Şubat 09, 2006

Sayfa 7

-Neden şaşırıyorsun? Bu kadar tepki verecek ne var? Ben zaten kampçıyım. Her türlü kamp malzemem var, sırt çantamı hazırladım bile.

-Biliyorum bir tanem ama, kışın soğuğu seni hırpalar. Bu tatile çıkmak değil ki. Yani ne bileyim. Bu kadar çılgın olmak zorunda mısın? Şu haline bak hala, ne kadar şık giyimlisin, bakımlısın, makyajlısın. Ama birden çadırda yatacağım diye ortaya çıkıyorsun. Aslında hep böyleydin, alışmış olmam gerekirdi, ama gördüğün gibi ben bile hala alışamamışım senin çılgınlıklarına.

-Farkımız burada işte. Size göre bu çılgınlık, oysa dünyanın yarısını gezip, görmüş bir insan için, bu son derece makul bir düzen. Her ne kadar kampçılık yapsam da, aslında ben de bayılmıyorum bu soğuk havada kamp yapmaya, veya yaptığım zaman keyfi yapabilirdim, ama sizin anlamadığınız, benim gibi emekli bir maaşla yaşayan bir insanın bunu yapmasının son derece doğal olduğudur. Entelektüel bir vatansever oturup düşünmez bile, şu anda bizim konuştuklarımızı. Sadece bütçesini bilir, oradaki insanların, onun harcayacağı her kuruşa ihtiyacı olacağını düşünür, ve düşünmeye bile gerek kalmadan, zaten de kampçıysa üstelik, önünde sadece çadırını kurmak kalır kendisine.

-Halacığım, sen gerçekten bir çılgınsın, ama benim tatlı, kibar, süslü, hanımefendi çılgınımsın. Yıllarca seninle yaşamış olmama rağmen ben bile alışamadım senin bazı çılgınlıklarına, diyerek halasının oturduğu koltuğa gelip oturdu ve sarıldı halasına. Başını göğsüne dayayıp,

-Kendine iyi bak oralarda, olur mu benim çılgınım? Seni merak ederim. Her gün sabah ve akşam olmak üzere, iyi olduğuna dair mesaj geç bana. Tamam mı bayan Alara?

-Tamam karabiberim. Geçerim. Hiç merak etme. Kaygılanma bu kadar, bir şey olmaz. Nereleri gezdim, neler yaşadım şu 45 yılda, bak, hala dimdik
ayaktayım.

-4 Gün sonra 45 olacaksın. Bugün değilsin.

-Ha üç gün önce, ha beş gün sonra, hepsi aynı işte.

-Peki, bu kışta kıyamette kendin gitmeyip, gönderseydin olmaz mıydı bayan Alara? Gitmek zorunda mısın?

-Sevgilim, iyi bak bana. Emekliyim, hayatımda hiçbir heyecan kalmadı. Bu bana iyi gelecek. İnan. Anlaştık mı?

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home