"Yarin Gunes Dogacak" 265 sayfalik bir roman ve biteli iki yil oldu. Redakte ederek burada yayinlayacagim
James Brown - Woma...
Yarın Güneş Doğacak: Sayfa 23

Perşembe, Mayıs 25, 2006

Sayfa 23

-Hanımefendi, sizi en iyisi ben komutanıma götüreyim o yardımcı olsun size. Ben size yol gösteremem, yetkim yok. Komutan karar versin.

-Sen nerelisin asker?

-İzmir efendim.

-Belli yavrum. Konuşmandan, tavırlarından. Benim oğlum da sen yaşlarda.
Teşekkür ederim gösterdiğin ilgiye.

-Sağ olun efendim. Buyurun komutana gidelim. Bir taraftan etrafa
bakınarak, kah sohbet ederek, komutanın yanına vardılar. Asker çek çeki yere
oturttu ve hemen selam çaktı. Kısaca durumu özetledi, sonra Alara başladı ne için geldiğini anlatmaya.

-Peki nerede kalacaksınız efendim?, diye sordu komutan.

-Bana güven içinde kalabileceğim bir yer gösterirseniz, kamp yaparım, çadır ve uyku tulumum var.

-Hanımefendi bu soğukta nasıl kamp yapacaksınız?

-Merak etmeyin ben zaten kampçıyım, kışlık uyku tulumum var. Ben kampçılık konusunda başımın çaresine bakarım, yeter ki siz bana güvenli bir ortam gösterin.

-O zaman size bir yazı vereyim ben, asker sizi vatandaşların kaldığı Kızılay çadırlarının olduğu bölgeye götürsün, hiç olmazsa insanların arasında olursunuz. Yalnız başınıza gelmişsiniz, başınıza bir şey gelmeden, sağ salim gönderelim sizi buralardan Bursa’ya.

-Çok teşekkür ederim.

-Siz oturun şöyle ben bir yazı hazırlatayım sizin için. Kusura bakmayın, bekleteceğiz sizi biraz.

-Rica ederim. Tabi ki beklerim. Bu arada komutanım, benim bavulumun içinde depremzedelere getirdiğim melamin tabaklar, mama kaseleri, biberonlar, kurulama bezleri, çay, şeker, sigara var. Arzu ederseniz bunları size teslim edeyim; siz hiç olmazsa daha bilinçli bir paylaşım sağlayabilirsiniz. Oysa ben muhtaç sandığım herkese vereceğim. Ne dersiniz
?

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home