"Yarin Gunes Dogacak" 265 sayfalik bir roman ve biteli iki yil oldu. Redakte ederek burada yayinlayacagim
James Brown - Woma...
Yarın Güneş Doğacak: Sayfa 24

Perşembe, Mayıs 25, 2006

Sayfa 24

-İyi düşünüyorsunuz da, bunu yapmaya kalktığımızda yine prosedür devreye giriyor. Sizden teslim alma varakası düzenleteceğim, size de imzalatacağım, ve tabi daha devamı var. Biz genelde yardıma gelen vatandaşın kendisinin dağıtmasını rica ediyoruz. Çünkü bize tesliminiz bizim asli işimizi engelliyor. Tabi bunun yanında bir de ağızdan ağıza yayılan dedikoduyu engelleyemiyoruz. Vatandaş acı içinde olduğundan, dünya kadar yardım geldi de, asker buna el koydu, kendi evine götürdü diye bir uğultudur ağızdan ağıza yayıyor. Bunu istemediğimiz için, gelen vatandaşın kendisinin dağıtmasını istiyoruz. Hem zaten sizi göndereceğim bölgede göreceğiniz insanların hiçbir şeyi kalmamış, her ne verirseniz makbuldür onlar için. Sizin gönlünüz rahat olsun.

Komutanın ikram ettiği sıcak çayı içerlerken, bir taraftan kırk yıllık dost gibi sohbete başlatmışlardı. Zor şartlar dünyanın sonu değilmiş, demek ki, insanları birbirlerine daha da yaklaştırabiliyormuş, diye düşünüyordu, bir taraftan Alara içinden, ilk kez bir askerle bu kadar yakın olabilmenin şaşkınlığıyla.

-Çay için çok teşekkür ederim komutanım.

-Rica ederim hanımefendi. Bakın, bu ortamda asıl siz bana umut verdiniz. Sizi dışarıdan gören, burada ne aradığınızı düşünebilir, ama sizin deyiminizle,
umut dağıtmak için gelmek bile, böyle günlerde insanları hayata bağlıyor. Kaç gündür bizim de moralimiz bozulmuştu. Ama sohbetiniz sayesinde bizim de umutlarımızı tazelediniz. Ayağınıza sağlık. İyi ki geldiniz.

Bu arada genç, sarışın bir asker gelip, komutanın Alara’ya teslim edeceği evrakı hazırladığını bildirdi.

-Evet efendim, izniniz hazır. Buyurun. Allah yolunuzu açık etsin.

-Sağ olun. Çok teşekkür ederim bu sıcak karşılamanıza. Allah sizin de bahtınızı açık etsin ve sevdiklerinize bağışlasın komutanım.

Komutanın gözlerinden uzak bir dostu özlemenin pırıltısı geçti. Alara utandı, bir insanı bu kadar etkilemiş olmaktan. Huzursuzlanıp, hemen kalkmak istedi.

-Ben sizin zamanınızı daha fazla almayayım.

-Eğer beklerseniz yanınıza bir asker veririm giderken.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home