"Yarin Gunes Dogacak" 265 sayfalik bir roman ve biteli iki yil oldu. Redakte ederek burada yayinlayacagim
James Brown - Woma...
Yarın Güneş Doğacak: Sayfa 37

Perşembe, Eylül 14, 2006

Sayfa 37

-Yok. Yorgun değilim ben. Emekli olduğumdan beri sürekli dinleniyorum zaten. En iyisi hareket edeyim biraz. Hadi gel beraber gidelim su doldurmaya.

-Eh, sen bilin madem. Senin bu bidon da pek ince bişeymiş, patlamasın içine su koyunca?

-Patlamaz merak etme. Onlar katlanabilsin diye böyle ince yapılmışlar. Ama oldukça sağlamdırlar. Gülümsedi Alara.

Bir taraftan sohbet ede ede, çadırlarda yaşayan insanlarla tanışa tanışa yol alırken, Emine gururla tanıtıyordu Alara’yı komşularına, ‘tee Bursa’dan gelmiş bizim gönlümüzü almaya, yardım da getirmiş, dağıttımdı az evvel’- açıklamalarıyla tulumbaya vardılar. Hemen bidonu kaptı Emine Alara’nın elinden, ama uğraştı, didindi, açamayınca,

-Eh, ben açamadım da bunu be. Hadi bi açıve de, doldurem ben.

Ilık ılk gülümsedi Alara karşısındaki bu yüreği büyük kadına. Aldı elinden bidonu, açtı ağzını, uzattı tekrar Emine’ye. Emine mutlu olmuştu, bir işe yarayabildiği için. Biraz önceki acısını yaşamamışcasına mutlu, gülümseyerek, doldurdu bidonu.

Bidon Emine’nin elinde, birlikte yürümeye başladılar çadırlarına doğru. Bu sefer biraz dolanarak, diğer çadırlara da merhaba diyerek, dönüş yolunu uzattılar. Her yeni tanıştığı çadırdaki acıyı içine aldı Alara; bütünleşti bu insanların acısıyla. Yapabileceği bir şeyler daha olmalıydı. Bu insanlar sefalet içindeydi. Çadır vermişlerdi, battaniye vermişlerdi vermesine, ama buraların soğuğunda battaniye ne kadar ısıtırdı ki bu insanları. Keşke bu gibi durumlarda, uyku tulumları verilebilseydi, battaniyeden çok daha sıcak tutardı kış günü uyku tulumları.

-Bacım bu Ayşe nine, diye tanıştırdı Emine onu, yaşlı bir çınarla. Yüzünün derisi kat kattı Ayşe ninenin.

-Merhaba Ayşe nine. Nasılsın?

-Hoşgelmişin, sefa getirmişin yavrım. Cigara getirmişin, Emine bana da vediydi. Bak goynuma soktum. Çıkardı gösterdi Ayşe nine iki paket sigarayı. Allah razı olsun yavrım. Cigaranın birini açmadım. Sakladım. Cigarasız galınca, içim çok çekince açıcem. Buyur otur, soluklan bi yol, deyip oturduğu tahta oturağı boşalttı Alara otursun diye.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home